Adalet Bakanı Yılmaz Tunç: 8. Yargı Paketi ile hak kayıplarının önüne geçilecek
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM Başkanlığına sunulan 8. Yargı Paketi'ne ilişkin, "Bütün davalarda temyiz, itiraz ve istinaf süreçlerinde kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde itiraz ya da temyiz yoluna başvurulabilecek. Bu ortadaki karışıklığın, hak kayıplarının önüne geçilecek bir düzenleme." dedi.
Ziyaretlerde bulunmak üzere Zonguldak'a gelen Bakan Tunç, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Tunç, Erzincan'da maden ocağındaki toprak kaymasına ilişkin soru üzerine olayın herkesi derinden sarstığını söyledi.
Bölgede 9 kişiyi toprak altından kurtarma çalışmalarının devletin ilgili kurum ve kuruluşlarınca sürdürüldüğünü belirten Tunç, temennilerinin bir an önce onlara ulaşmak olduğunu kaydetti.
Tunç, olayda kusuru olan kişilerin bulunması ve nedenlerinin ortaya çıkarılması için hemen adli soruşturma başlattıklarını hatırlatarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik ile Enerji ve Tabii Kaynaklar bakanlıklarının idari soruşturmalarını başlattığını, Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığının koordinasyonunda İliç Cumhuriyet Başsavcılığınca görevlendirilen 4 savcının adli soruşturmayı başlattığını anlattı.
Soruşturma kapsamında 8 bilirkişinin görevlendirildiğini dile getiren Tunç, "Jeoloji mühendisliği, inşaat, kimya, iş güvenliği uzmanı ve diğer alanlarda 8 uzman bilirkişi bölgede incelemelerine devam ediyor. Bir ön rapor verdiler. Bu ön rapor neticesinde de 8 gözaltı yapılmıştı. Yabancı firmanın başkan yardımcısı olarak görev yapan şahsın da aralarında bulunduğu, saha sorumlusu ve oradaki operasyonlardan görevli, iş güvenliğinden sorumlu firma yetkilileriyle ilgili 8 gözaltı vardı." diye konuştu.
Tunç, şüphelilerden 6'sı hakkında tutuklama, 2'si hakkında da adli kontrol kararı verildiğini aktararak, süreci hep beraber takip ettiklerini vurguladı.
Bu tür kazaların bir daha meydana gelmemesi için gerekli tedbirlerin alınması noktasında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Meclis Araştırma Komisyonu da kurulduğuna işaret eden Tunç, "Türkiye Büyük Millet Meclisi yasama olarak bir taraftan onlar araştıracak, diğer taraftan yargımız soruşturmayı titizlikle takip ediyor. Bilirkişiler de uzman bilirkişiler de incelemelerine devam ediyor. Süreç içerisinde kimlerin sorumluluğu varsa bu faciaya kim sebep olmuşsa tabii ki yargı huzurunda hesap vereceklerdir. Temennimiz 9 canımızın bir an önce toprak altından çıkarılması, bütün dileğimiz onlara kavuşmak." ifadelerini kullandı.
"Önemli düzenlemeler var"
Bakan Tunç, dün TBMM Başkanlığına sunulan 8. Yargı Paketi'nin getireceği yeniliklere yönelik soru üzerine, bakanlık olarak yargının hızlandırılması, vatandaşların yargı hizmetlerinden daha etkin yararlanabilmesi anlamında gerek uygulamayla gerekse de mevzuatla ilgili iyileştirmeleri yapmaya devam ettiklerini söyledi.
Daha önce Yargı Reformu Strateji Belgesi kapsamında 7 yargı paketinin önceki yasama döneminde hayata geçirildiğini belirten Tunç, 8. Yargı Paketi'nin de bunun devamı olarak TBMM Başkanlığına sunulduğunu kaydetti.
Tunç, gelecek günlerde TBMM'de görüşmelere başlanacağını aktararak, "Burada yargıyı hızlandıracak, yargı hizmetlerinin etkinliğini artıracak, hak arama hürriyetini daha da güçlendirecek, kişisel verilerin ve özel hayatın korunmasına yönelik önemli düzenlemeler var. Yaklaşık 70 maddeden oluşan bir paketti. Meclisin çalışma takvimi, seçimin de yaklaşmış olması nedeniyle özellikle süreli olan, aciliyeti olan bazı hususlar öne alınarak milletvekillerimiz 41 madde, emekli maaşları, emekli ikramiyesi de ilave edilerek 42 madde olarak Meclise sevk edildi. İçerisinde önemli hususlar var." şeklinde konuştu.
Kanun yollarında belli süreler olduğuna, her davada sürenin farklı olduğuna dikkati çeken Tunç, şöyle devam etti:
"Bazı davalarda 8 gündür temyiz süresi. Bazı davalarda 7 gündür, bazılarında 15 gündür, bazılarında bir haftadır. Dolayısıyla bu da bir karışıklığa neden oluyor. Yani özellikle hem avukatların takibi açısından hem vatandaşlarımızın takibi açısından temyiz sürelerini, itiraz sürelerini kaçırmaları, 'Acaba o davada kaç gündü?' tartışmalarını, o karışıklıkları sona erdirecek bir madde düzenlememiz var. Yani bazı davalarda tefhimden itibaren, kararın yüze karşı okunmasından itibaren süre başlar. Bazısında tebliğden başlar. Bu da karışıklığa neden oluyordu. Tüm bunları artık ortadan kaldırıyoruz. Bütün davalarda temyiz, itiraz ve istinaf süreçlerinde kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde itiraz ya da temyiz yoluna başvurulabilecek. Bu ortadaki karışıklığın, hak kayıplarının önüne geçilecek bir düzenleme."
Tunç, bunun yanı sıra kişisel verilerin, özel hayatın korunmasıyla ilgili bir düzenleme de olduğuna değinerek, "Küresel şirketler artık müşterilerinin kimlik bilgilerini alarak işlemler yapıyorlar. Bunlar yurt dışı kaynaklı şirketler de olabiliyor. Burada vatandaşlarımızın, özellikle kişisel verilerinin korunması anlamında birtakım güvencelere ihtiyaç duyuluyordu. Bu güvenceleri ortaya koyan, özel nitelikteki kişisel verilerin korunmasını daha etkin sağlayabilecek madde düzenlemeleri var." şeklinde konuştu.
"Hedefimiz uzun yargılamaları ortadan kaldırmak"
Anayasa Mahkemesinin, terör örgütü üyesi olmamakla birlikte terör örgütü adına suç işleyen kişilerin cezalandırılmasına yönelik maddeyi kanunilik ilkesi açısından iptal ettiğini belirten Tunç, "Terörle mücadeledeki kararlılığımızdan taviz vermemiz mümkün değil. Hem Anayasa Mahkemesi kararının gerekçelerini dikkate alarak hem de terör örgütü üyesi olmamakla beraber terör örgütü adına suç işleyen kişilerin cezasız kalmaması anlamında, onların özellikle ceza kanununda belli bir ceza, terör örgütü üyeliğinin cezasını sağlayacak şekilde bir düzenleme yapıyoruz. Bu da terörle mücadeledeki kararlılığımızı ortaya koyan önemli bir düzenleme." ifadelerini kullandı.
Tunç, uzun yargılamalar nedeniyle Anayasa Mahkemesinin önüne giden çok sayıda dosya olduğunu dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hedefimiz uzun yargılamaları ortadan kaldırmak. Özellikle vatandaşlarımızın adil yargılanma hakkı bakımından yargıyı daha da hızlandıracak, etkinliğini daha da artıracak düzenlemeleri de hayata geçiriyoruz. Gerek hakim, savcı yardımcılığı sistemi gerek hukuk mesleklerine giriş sınavı, kürsüdeki hakim ve savcılarımızın adalet akademisindeki eğitimlerine varıncaya kadar özellikle yargıyı hızlandıracak, yeni mahkemelerin kurulması, istinaf dairelerinin artırılmasıyla ilgili çalışmalarımız sürerken diğer yandan da vatandaşlarımızın uzun yargılamalardan dolayı Anayasa Mahkemesine başvurması nedeniyle Anayasa Mahkemesine başvurmadan önce bir ara mekanizma dediğimiz Adalet Bakanlığı bünyesinde tazminat komisyonuna başvurup hakkını orada öncelikle arayabilmesi, alabilmesi anlamında... Tabii o karara karşı da tatmin olmuyorsa Anayasa Mahkemesi yolu yine açık."
Bakan Tunç, özellikle soruşturmadaki koruma tedbirleri bakımından hak ihlalinde bulunduğunu iddia edenlerin maddi manevi tazminat için ağır ceza mahkemesine başvurduğunu anlatarak, "Burada da yine Adalet Bakanlığı Tazminat Komisyonuna başvurma imkanını getiriyoruz. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması diye bir müessese var ceza hukukumuzda. Anayasa Mahkemesi hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili bir itiraz yolunun olmaması, bir kanun yolunun olmaması nedeniyle bir iptal kararı vermiştir. Bununla ilgili de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının istinaf yolunu, istinaf kanun yolunu açarak burada da hak arama yolunu genişletme noktasındaki düzenlemeler içeriyor bu paket." şeklinde konuştu.
Özellikle toplumda "cezasızlık algısını" ortadan kaldırmaya yönelik birtakım çalışmalarının da olduğunu vurgulayan Tunç, "Milletvekillerimizle belirli bir aşamaya getirmiştik. Özellikle denetimli serbestliğin maktu 1 yıl yerine bir oran getirerek, kısa süreli hapis cezasına mahkum olanların da cezasını çekmesi anlamında ve bunun dışında ceza mevzuatıyla ilgili bazı düzenlemeler de Meclisin çalışma takvimi açısından o konular bölünerek ikinci pakete, yani Meclis seçimden sonraki çalışmalara aktarılmış oldu." diye konuştu.